TOPRAK HAZIRLIĞI
Toprak işlemenin asıl nedeni tohum yatağı
hazırlamaktadır. Gerek nadas - tahıl sisteinin gerekse her yıl tahıl
tarımının yapıldığı kuru tarım alanlarında tohumların uygun çimlenme ve
çıkış ortamı hazırlayacak şekilde, su kaybını en aza indiren, toprağın
yapısını en az bozan , erezyonu önemli ölçüde azaltan toprağı
devirmeksizin yüzlek olarak alttan işleyen aletlerle bölgeler için uygun
zamanda yapılacak toprak işlemesi ekim makinalarının daha rahat
çalışabilmesi, tohumlar için daha iyi bir tohum yatağının hazırlanması,
çimlenme ve çıkışın daha düzgün olması ,verimin güvence altına alınması
gibi birçok fayda sağlayacaktır.
Nemli
ya da sulanan, nadassız tarım uygulanıp her yıl ürün alınan yerlerde
toprak , hasattan hemen sonra gölge tavı varken pullukla 15-20 cm
derinliğinde sürülmelidir.
Ekimden öncede kazayağı + tırmık takımıyla ikileme yapıp iyi bir tohum
yatağı hazırlanmalıdır. 4-5 yılda bir kez olmak üzere pulluk işleme
seviyesinde oluşan taban taşını kırmak için tarla 60-70 cm derinlikte
dip kazan ile işlenmelidir.
Bölgemizde toprak hazırlama döneminde karşılaşılan en önemli problemlerden biride anız yakmadır.
Anızlar neden yakılmaktadır.
Çiftçilerimiz anızı ; Daha iyi bir tohum yatağı hazırlamak, yabancı ot ve haşereleri yok etmek, hasat sonrası, hemen diğer bir ürününün ekimine geçilecek ise mibzerin istenilen şekilde ekim yapmasını, anız sapları ile mibzer gözlerinin tıkanmamasını sağlamak, gerekçeleri ile yakmaktadırlar. Bunun sağlayacağı fayda vereceği zararın yanında çok küçük kalmaktadır.
Anız yakma sonucu karşılaşılan zararlar nelerdir?
Anızın
yakılması ile topraktaki organik madde yakılarak yok edilmektedir.
Organik maddenin bir ayrışma ürünü olan humus bitkilerin gelişmesi için
gerekli olan besin maddelerinin bir kısmının kaynağını oluşturmaktadır.
Organik madde toprakta yağış sularının emilmesini tutulmasını
sağlamaktadır. Toprakta kümeleşmeyi temin ederek erezyon ile taşınmasını
önlemektedir. Toprağın iyi havalanmasını sağlamaktadır. Topraklarımızda
zaten %1 den daha az olduğu belirlenmiş olan organik madde, bitkisel
bir artık olan anızın yakılması ile giderek yok edilmektedir.
Kısaca organik madde miktarının azalması ve yok edilmesi toprakları daha verimsiz ve erezyona daha hassas duruma getirmektedir.
Anız Yakmanın önüne geçmek için neler yapılmalıdır?
Çiftçileimizdeanız
yakmanın gerekçesi olan "daha iyi bir tohum yatağı" hazırlama modern
tarım teknkleri kullanılarak yapılmalıdır.
Hububat hasatları biçer-döverle toprak yüzeyine yakın yapılmalıdır.
Hububat başağın hemen altından biçildiğinde anız çok yüksek kalmakta ve
mikro organizmalar tarafından parçalanması, çürüyerek organik maddeye
dönüşmesi daha zorlaşmaktadır.
Hasat sonrası parçalanma ve çürümeyi kolaylaştırmak için, sapları
parçalayıcı bir alet kullanarak, anız toprağa karıştırılmalıdır.
Anızların daha çabuk parçalanıp ayrışarak organik maddeye dönüşmesi sağlamak amacıyla, kalan sapın yaklaşık % 1'i oranında (2-3 kg/da N civarında) azot dengeleme gübresi verilmelidir.
Ayrıca yabancı ot ve haşereleri yok etmek anızın yakılması yerine "ilaçlı mücadele" yapılmalıdır.
E K İ M
Orta Anadolu ve Konya yöresi için yapılan araştırmalar sonucu kışlık hububat için en uygun ekim zamanının 15 Eylül - 10 Ekim arası
olduğu belirlenmiştir. Zorunlu kalmadıkça yazlık ekim ekim yapılmaması
tavsiye edilmektedir. İyi hazırlanmış bir tarlaya ekim yapılmalıdır.
Maksimum verim için birim alana yeterli çıkışın sağlanması
gerekmektedir. Organik maddenin yetersizliğinin oluşturduğu en önemli
sorun yanlış toprak işlemlerinde katkısıyla fiziki yapının bozulmasıdır.
Fiziki yapının bozulması sonucu yaşanan en önemli sorun ise çıkış
yetersizliğidir. Buna ayrıca havasızlık, toprak canlılığındaki azalış ve
toprak işlemedeki güçlükler de eklenebilir.
Ekimin uygun zamanda yapılması buğdayın yetiştirildiği koşullardaki
elverişli suyu ve toplam sıcaklığı en iyi şekilde değerlendirebilecek
sayıda ve büyüklükte bitki oluşmasına yol açmaktadır. Kuru tarımda
bölgelerinde ekim zamanı daha çok yağışa bağlı olarak uygun toprak
nemini yakalamakla yakından ilgili olduğundan yıllara göre önemli
farklılıklar gösterebilmektedir.
Tahıllarda Ekim Yöntemi ve karşılaşılan sorunlar
Orta Anadolu Bölgesinde arpa-buğday ekiminde kullanılan mibzerler ya tek
gözlü olup, tohumla gübre karıştırılarak ekilebilen ya da tohum ve
gübre gözleri ayrı ayrı olmakla beraber tohum ve gübreyi aynı banda
bırakarak ekilebilen tiplerdir. Bu ekim makinaları ile yapılan
ekimlerde, özellikle toprakta rutubetin yetersiz olduğu durumlarda şu
problemler yaşanmaktadır.
Gübre taneciklerinin tohumla birlikte tohum yatağında bulunmaları, su çekici özelliğe sahip taneciklerin suyu hızla çekerek, tohumun çimlenmesi için gerekli suyun azaltılması.Eriyen gübre taneciklerinin tohumun çevresindeki toprak çözeltisinin ozmotik basıncını artırması nedeniyle tohumun su alımının güçleşmesi.
SERTİFİKALI TOHUMLUK KULLANMA AVANTAJLARI
Verim
artışı; yapılan araştırmalar sertifikalı tohumluk kullanımı ile kendine
döllenen türlerde 3-4 kat verim artışı olduğunu ortaya koymuştur.
Nitekim yapılan bir araştırmada ekmeklik buğdayda vasıfsız tohum
kullanımının
%9-29 oranında verim kaybına neden olduğu tespit edilmiştir.
Buğday yetiştiriciliğinde verimi belirleyen en önemli faktörlerden
biriside atılacak tohum miktarıdır.Tohumluk miktarının düşük tutulması
arazinin yeterli değerlendirilmemesi, yabancı ot sorununun artması gibi
nedenlerden dolayı yine verimin azalmasına yol açar.Ekim sıklığı
araştırmalarda tane / m2 olarak tespit edilmektedir.
Yapılan araştırmalara göre Konya yöresi için buğdayda 500 tane veya dekara 18-20 kg tohum miktarı önerilmektedir.
Bölgemizde ekimde kullanacağımız tohumluğun miktarı
yanında safiyeti ve sürme,rastık gibi mantari hastalıklara ve toprak
altı kurtlarına (zabrus) karşı ilaçlanması da büyük önem arz etmektedir.
G Ü B R E L E M E
Buğday gübreye genellikle en iyi tepki gösteren bir bitkidir.N,P,K buğdayın en fazla tükettiği makro besin maddeleridir.
Azot buğdayın topraktan en fazla kaldırdığı besin elementidir.
Sulu şartlarda Ekmeklik buğdaylarda dekara 12 -14 kg
Sulu şartlarda Makarnalık buğdaylarda ise dekara 14 - 18 kg
Kuru şartlarda ise 6 kg azot uygulaması tavsiye edilmektedir.
Azotun kuru şartlarda iki parça halinde sulu şartlar halinde üç parça halinde verilmesi tavsiye edilir.
Fosfor alımı buğdayda en fazla Nisan ayı başı veya ortasına rastlayan sapa kalkma döneminde olur.
Buğday bitkisi dekara 400 kg dane verimi için dekardan yaklaşık 5-6 kg fosfor kaldırılmaktadır.
Kuru şartlar için 6 kg
Sulu şartlar için ise 9 kg saf fosfor buğday yetiştiriciliği için uygundur.
Buğdayın potasyum ihtiyacının az olması ve aynı zamanda topraklarımızın
çoğunun elverişli potasyumca zengin olması nedeniyle genellikle
potasyumlu gübre yapılmamaktadır. Verilecek gübrelerden fosfor ve
potasyumun eger uygulanacaksa tamamının ekimle birlikte verilmesi
tavsiye edilir. Buğdayda mikro besin elementi noksanlıkları genelde
alkali topraklarda ortaya çıkmaktadır.
Bölgede yapılan çalışmalarda % 62 sinde Zn , % 80 civarında demir noksanlığı tespit edilmiştir.
Zn eksikliğinde
toprak uygulamalarda ekim öncesi dekara 0,5 - 1,5 kg Zn
yapraktan uygulamalarda 40 - 120 g Zn (çinko) toprak analiz sonuçlarına göre uygulanır.
Azotun gübre uygulamasında dikkat edilecek hususlar
Yağışı
yeterli olan yörelerde bazı yıllar ilkbahar başlangıç yağışları az
olabilir. Bu durumda ikinci üst gübre miktarı
azaltılmalıdır.Azaltılmaması durumunda fazla azotdan dolayı bitkinin su
tüketimi artar ve topraktaki su miktarı su miktarı kısa sürede tükenir
ve buğdayda yanma dediğimiz olay meydana gelir.
Yağışı yeterli olan bölgelerde dekardan fazla ürün alınması düşüncesiyle
gereğinden fazla azotlu gübre kullanımı bitkinin yatmasına neden olur
ve pas gibi hastalık etmenlerinin zarar derecesini artırabilir.
Buğdayın gelişme dönemlerine göre azot alımı
Çimlenme - Kardeşlenme %13
Kardeşlenme - Sapa Kalkma % 11
Sapa Kalkma - Başak Oluşturma % 60
Başak oluşturma - Olgunlaştıurma % 16
Gübre Uygulama Metodları
Temel besin maddeleri ekim öncesi serpme uygulanabilir.
Temel besin maddeleri ekim makineleri tohum ve gübre ayrı bandlara olmak üzere uygulanmalıdır.
Azot yağmurlama yada damla sulama sistemleri ile çok sayıda parçaya bölünerek verilmelidir.
S U L A M A
Ülkemizde
buğday genellikle sulamasız olarak yetiştirimektedir. Sulama
imkanlarının olduğu yerlerde buğday, sapa kalkma ve çiçeklenme
dönemlerinde sulanmalıdır. Fakat kurak geçen yıllarda bu kritik dönemler
beklenmeden bitki strese girdiği zaman sulama yapılmalıdır.
Konya gibi büyük ölçüde kurak iklim şartlarında yürütülen buğday
tarımında ilkbahar yağışlarının miktar ve dağılımı çok önemlidir.
Su tüketimi Mart ayından itibaren artmaya başladığı, Nisan ayında büyük
artış gösterdiği ve Mayıs ayında maksimum değere ulaştığı görülür.
Nisan-Mayıs yağışları birim alandaki başak sayısını, potansiyel ve
gerçek başakcık ve çiçek sayılarının belirlenmesi açısından büyük önem
taşımakta ve nihai verimi belirleyici en önemli iklim faktörleridir.
Konya ili işlenen tarım arazilerinin % 61.97 ' si sulanabilir
niteliktedir. Ancak sulanabilir arazilerinin henüz %20.70 'i (341.000
ha) sulamaya açılmış durumdadır. Bu alanların yaklaşık yarısında buğday
ve arpa tarımı yapılmaktadır.Sulamaya açılan araziler işlenen tarım
arazilerinin % 12.83 ' üne tekabül etmektedir.
İlkbaharda yeterince yağış düşmediğinde çiftçilerimiz eğer sulama imkanına sahip iseler;
- Sapa kalkma döneminde bir su ( bu bölgemizde Mart sonuı),
- Süt olum döneminde bir su (bu bölgemizde Nisan sonu)
verebilirler. Görüldüğü gibi eğer Nisan ayı kurak geçerse sapa
kalkma döneminde bir sulama ve arkasından Mayıs ayında da yeterince
yağış düşmez ise süt olum döneminde ikinci bir sulama buğdayda kuru
koşullara göre %100’ün üzerinde bir verim artışı sağlayabilir.
M Ü N A V E B E (Ekim Nöbeti)
Tarım yapılan alanlarda aynı bitkinin aynı tarlaya üst üste ekilmesi
toprağın fakirleşmesine ve o bitkinin hastalıklarının artmasına neden
olur. Bu nedenle buğday tarımında da yüksek verim alabilmek için mutlaka
münavebe yapılmalıdır. Buğday bitkisinin gireceği bazı münavebe
modelleri şu şekilde olabilir:
1. Model: Ayçiçeği + Buğday + Baklagil + Mısır
2. Model: Şeker Pancarı + Mısır + Buğday + Baklagil
3. Model: Buğday + Ayçiçeği + Kavun-karpuz + Mısır
4. Model: Baklagil + Buğday + Ayçiçeği + Mısır
H A S A T
Buğday tarımında biçerdöver ile hasat, danedeki rutubet %
13-15 dolaylarında iken yapılır. Hasat zamanı geldiğinde buğday bitkisi
tam olum devresindedir ve tümüyle saman rengini alır. Hasada erken
girilmesi üründe kurutmayı gerektirir, geç kalınması ise hasat
kayıplarını artırır. Özellikle yaz döneminde buğday hasadı sırasında sık
yağış alan Karadeniz sahil kuşağında, hasat fazla gecikirse, tam oluma
gelmiş buğday bitkilerinin başaklarındaki tanelerde dormansinin
kırılması sonucu çimlenme görülebilir. Buda ürünün tohumluk ve ekmeklik
kalitesini büyük oranda düşürür. Bu nedenle yağışlı geçen yıllarda veya
yörelerde buğday hasadını zamanında yapmakta fayda vardır.